Akut Stres Bozukluğu Nedir?
Akut stres bozukluğu olan insanlar genellikle korkutucu ve yaşamı tehdit eden bir olaya maruz kalmıştır. Doğrudan veya dolaylı olarak deneyimleyebilirler. Örneğin, doğrudan maruz kalma, ciddi yaralanma, şiddet veya ölüm tehdidine maruz kalmayı içerebilir.
Dolaylı maruz kalma, başkalarının başına gelen olaylara tanık olmayı veya yakın aile üyeleri veya arkadaşların başına gelen olayları öğrenmeyi içerebilir. İnsanlar travmatik olayı zihinsel olarak yeniden yaşarlar, onlara bunu hatırlatan şeylerden kaçınırlar ve kaygıları artar.
Bu bozukluğa sahip kişilerde disosiyatif semptomlar olabilir. Örneğin, duygusal olarak uyuşmuş veya kendilerinden/çevrelerinden kopuk hissedebilirler. Gerçek olmadıklarını hissedebilirler.
Akut stres bozukluğu olan kişilerin sayısı bilinmemektedir. Travmatik olaylar şiddetli veya tekrarlayan olduğunda, akut stres bozukluğu geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Teşhis
- Belirli kriterlere göre doktor/psikiyatrist/psikolog değerlendirmesi
-- Akut stres bozukluğu olan insanlar,
- Doğrudan veya dolaylı olarak travmatik bir olaya maruz kalmışlardır.
-Ek olarak, 3 günden 1 aya kadar aşağıdaki semptomlardan en az 9'una sahip olmaları gerekir:
-Olayın tekrarlayan, kontrol edilemeyen ve üzücü, sıkıntı veren anıları
-Olay hakkında yinelenen üzücü rüyalar/kabuslar
-Travmatik olayın tekrarlandığına dair hisler - örneğin, geri dönüşlerde(flashback)
-Olay hatırlatıldığında yoğun psikolojik veya fiziksel sıkıntı (örneğin, olayın yaşandığı yere benzer bir yere girdiğinde veya olay sırasında duyulanlara benzer sesler duyduğunda)
-Pozitif duyguları deneyimlemede sürekli bir yetersizlik (mutluluk, memnuniyet veya sevgi dolu duygular gibi)
-Değişmiş bir gerçeklik duygusu (örneğin, sersemlemiş hissetme veya zaman yavaşlamış gibi hissetme)
-Travmatik olayın önemli bir kısmı için hafıza kaybı
-Olayla ilgili üzücü anılar, düşünceler veya duygulardan kaçınma çabaları
-Olayla ilişkili harici(dışarıdan gelen) hatırlatıcılardan (insanlar, yerler, konuşmalar, etkinlikler, nesneler ve durumlar) kaçınma çabaları
-Rahatsız uyku
-Sinirlilik veya öfke patlamaları
-Tehlike olasılığına aşırı dikkat (hipervijilans), sürekli tetikte olma
-Konsantrasyon, odaklanma zorluğu
-Yüksek seslere, ani hareketlere veya diğer uyaranlara abartılı bir tepki (irkilme tepkisi)
*Doktorlar ayrıca semptomların bir ilacın veya başka bir bozukluğun kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığını da kontrol ederler.
Tedavi
-Kendi kendine öz bakım
-Destekleyici önlemler, tedbirler
Pek çok insan, travmatik durumdan çıkarıldıktan sonra, sıkıntılarını anlama, onunla empati kurma; ne olduğunu anlama ve ona tepkilerini açıklama fırsatı verme şeklinde uygun destek verildiğinde akut stres bozukluğundan kurtulur. Bazı insanlar deneyimlerini birkaç kez anlatmaktan fayda görürler. Arkadaşları ve sevdikleri genellikle bu desteği sağlayabilir. Aksi takdirde, psikiyatrlar veya diğer sağlık uzmanları yardımcı olur.
Bazen doktorlar kaygıyı hafifletmek veya insanların uyumasına yardımcı olmak için geçici olarak ilaç verirler, ancak diğer ilaçlar (örneğin antidepresanlar) genellikle verilmez.
Kendi kendine bakım
-Kriz veya travma sırasında ve sonrasında kişisel bakım çok önemlidir. Kişisel bakım 3 bileşene ayrılabilir:
- Kişisel güvenlik
- Fiziksel sağlık
- Farkındalık
Kişisel güvenlik esastır. Tek bir travmatik olaydan sonra, insanlar kendilerinin ve sevdiklerinin güvende olduğunu bildiklerinde, deneyimi daha iyi işleyebilirler. Bununla birlikte, aile içi istismar, savaş veya bulaşıcı bir salgın gibi devam eden krizler sırasında tam bir güvenlik sağlamak zor olabilir. Bu türden devam eden zorluklar sırasında, insanlar kendilerinin ve sevdiklerinin nasıl mümkün olduğunca güvende olabileceği konusunda uzmanların rehberliğini aramalıdır.
Travmatik deneyimler sırasında ve sonrasında fiziksel sağlık riske girebilir. Herkes sağlıklı bir beslenme, uyku ve egzersiz programı sürdürmeye çalışmalıdır. Sakinleştirici ve sarhoş edici ilaçlar (örneğin alkol), eğer varsa, tedbirli ve az miktarda kullanılmalıdır.
Özbakıma duyarlı bir yaklaşım, travma geçirmiş kişilerin normalde deneyimledikleri stres, can sıkıntısı, öfke, üzüntü ve izolasyon duygularını azaltmayı amaçlar. Koşullar izin verirse, risk altındaki bireylere normal günlük bir program yapmalı ve uygulamalıdır; örneğin, kalkmalı, duş almalı, giyinmeli, dışarı çıkıp yürüyüşe çıkmalı ve düzenli yemek hazırlamalı ve yemelidir.
Tanıdık hobilerin yanı sıra kulağa eğlenceli ve dikkat dağıtıcı gelen aktiviteleri uygulamak da faydalıdır: resim çizin, film izleyin veya yemek yapın.
Bir kriz sırasında insan ilişkisini sürdürmek zor olsa bile, toplum katılımı çok önemli olabilir.
0 Yorumlar